X KAPAT
Batı Karadeniz’de Merak Ettikleriniz
Bunlaramı Aramıştınız ?
X KAPAT

Kilit Sektörler

  • Sanayi

    Türkiye belirlediği 2023 vizyonuna ulaşabilmek ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilmek amacıyla sanayinin rekabet gücünün arttırılması, verimliliğinin yükseltilmesi, yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerin üretilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Bu maksatla üretime ve ticarete yönelik uygun fiziki altyapı ve imkânlar yaratmaya başlamıştır. Türkiye'nin ilk mega endüstri bölgesi olan Filyos Endüstri Bölgesi, güneyindeki Filyos Serbest Bölgesi ve Türkiye'nin en büyük limanlarından biri olan Filyos Limanı da Filyos Yatırım Havzası'nda yer alan ve Türkiye’nin önemle üzerinde durduğu ulusal bir yatırım projesidir. Projeyle birlikte yeni taşımacılık koridorları oluşturulması, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın trafik yükünün azaltılması, nitelikli üretimin arttırılması, ulusal ve uluslararası taşımacılık ve ticaretin geliştirilmesi planlanmaktadır.

    İmalat Sanayi

    Demir-çelik imalatı,

    Makine ve yedek parça imalatı,

    İnşaat ve yapı malzemeleri imalatı,

    Mobilya ve orman ürünleri imalatı,

    Tekstil imalatı,

    Ayakkabı ve saya imalatı,

    Gıda ürünleri imalatı

  • Turizm

    Ülkenin önemli turizm destinasyonları arasında anılan Karadeniz eşsiz doğası ile turizmde yükselen bir değerdir. Bölgenin en bilinen turizm noktaları arasında yer alan Amasra ve Safranbolu’yu da içinde bulunduran Batı Karadeniz ise farklı turizm türlerini bir arada sunabilmesi, İstanbul ve Ankara’ya yakın olması açısından öne çıkmaktadır.

    Batı Karadeniz Bölgesi yaklaşık 140 km uzunluğundaki sahili, çeşitli uygarlıklardan kalan kültür hazineleri, doğal güzellikleri ve iklim farklılıkları ile önemli bir turizm potansiyeli barındırmaktadır. Milyonlarca yıllık oluşum sürecinin eşsiz bir ürünü olan bu doğal çevre aynı zamanda yapılı çevreye ve somut olmayan kültürel mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan Turizm 2023 Stratejisi’nde ele alınan Batı Karadeniz Kıyı Koridoru projesi kapsamında kalan bölgede turizmin çeşitlendirilerek geliştirilmesi öncelik alanı olarak belirlenmiştir. Zira % 63’ünü orman ve fundalık alanların oluşturduğu bölge, kırsal kalkınmaya da destek olabilecek doğa turizmine elverişli pek çok değeri bünyesinde barındırmaktadır. Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin (WWF) belirlediği Türkiye’nin en önemli 122 bitki alanından biri olan Yenice Ormanları ve Küre Dağları Milli Parkı ile geçtiğimiz yıllarda dünyanın en yaşlı Porsuk ağacının tespit edilmesi ile tabiat anıtı ilan edilen Gümeli Tabiat Anıtı bu değerlerden yalnızca bazılarıdır. Porsuk Ağacı bugün 4115 yaşında olup bölgenin doğasına zenginlik katmaktadır.

    Bölge, doğa turizminin yanı sıra kültür-tarih-kongre ve kıyı turizmi için de elverişlidir. UNESCO tarafından “Dünya Miras Kenti” unvanı verilen Safranbolu, tarihi, gastronomi ve doğal değerleri ile Türkiye’nin ilk turizm kentlerinden biri olan Amasra, Türkiye’nin en bakir ve kesintisiz Yenice Ormanlarına ev sahipliği yapan yeşil Yenice, ormanlık alanı, karstik yapısı, mağara ve kanyonlarıyla bir doğa harikası olan Küre Dağları, endüstriyel miras ve madencilik kültürüyle Zonguldak bölgede öne çıkan turizm alanlarıdır.

    Karabük’te 1999 metre rakımlı Keltepe Dağında yer alan Keltepe Kayak Tesislerinde 690 metre uzunluğunda teleski ile 873 metre uzunluğunda ve bin 200 kişi kapasiteli telesiyej, ayrıca günü birlik konaklama tesisleri bulunmaktadır. 2019’da faaliyet geçecek bu yatırımla kış turizmi açısından da bölge önemli bir merkez haline gelecektir.

    Batı Karadeniz Bölgesinin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasında önemli bir rol üstlenecek sektörlerden biri olan turizm sektöründe turizm yatırımları büyük bir öneme sahiptir. Turizm değerlerinin bütünleşik olarak ele alınması, markalaşma ve pazarlama çalışmalarıyla bölge; kıyı turizmi, kongre turizmi, ekoturizm, kültür ve inanç turizmi, kış turizmi, macera turizmi ve endüstriyel miras gibi alanlarda cazibe merkezi olmaya adaydır.

  • Maden ve Enerji Kaynakları

    Batı Karadeniz Bölgesinde ekonomik faaliyetleri belirleyen iki temel sektör bulunmaktadır: Bunlardan birincisi geçmişi 19. yüzyıl ortalarına uzanan madencilik, ikincisi demir-çelik sanayidir.

    1983’ten beri taşkömürü üretiminde esas belirleyici aktör Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) olmuştur. Taşkömürü üretiminde üreticilerin yer seçim şansı bulunmadığından üretim madenin bulunduğu alanda gerçekleştirilmek durumundadır. Bu nedenle Türkiye’de taşkömürü yatırımları Zonguldak Havzası’nda şekillenmiştir.

    Zonguldak Havzasında derin yer altı kömür madenciliği yapılmaktadır. Havzanın karmaşık jeolojik yapısı, üretimde tam mekanizasyona gidilmesine engel olmaktadır, dolayısıyla üretim insan gücüne dayalı biçimde yani emek yoğun olarak gerçekleştirilmektedir. İşçi ve enerji maliyetlerinin en önemli kalemleri oluşturduğu madencilik sektörü, 1980’li yıllarda başlatılan özelleştirme faaliyetlerinden etkilenmiştir. Üretimin bir kısmının özel sektör eliyle gerçekleştirilmeye başlanması sonucu rödovans usulü işletmeler de madencilik faaliyetleri yapmaya başlamıştır.

    Yıllar boyunca bölgenin istihdam kaynağı olan madencilik sektöründe yaşanan sıkıntılar, son yıllarda istihdam oranlarında düşüşle kendini göstermiştir. 2000 senesinde madenciliğin tüm sektörler içerisindeki payı % 49 iken bu oran 2009 senesinde % 32’ye, 2013 yılında ise %25’e gerilemiştir.

    Zonguldak

    http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/bilgi-merkezi/maden_potansiyel_2010/Zonguldak_Madenler.pdf (Zonguldak adına tıklandığında burası açılsın)

    Karabük

    http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/bilgi-merkezi/maden_potansiyel_2010/Zonguldak_Madenler.pdf (Karabük adına tıklandığında burası açılsın)

    Bartın

    http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/bilgi-merkezi/maden_potansiyel_2010/Zonguldak_Madenler.pdf  (Bartın adına tıklandığında burası açılsın)

  • Tarım ve Hayvancılık

    Bölge, tarım konusunda Türkiye’nin önde gelen bölgelerinden olmasa da, çeşitli potansiyeller barındırmaktadır. Bölge genelinde, engebeli arazi yapısına bağlı olarak kısıtlı bir alanda tarım yapılabilmektedir. Tarım potansiyeli olan ilçelerin ortak sorunu ise parçalı ve dağınık arazi yapısıdır.

    Topografik yapının yanı sıra tarım alanlarının parçalı olmasının bir diğer nedeni de miras yoluyla parçalanmadır. Bölgenin 2012 yılı toplam arazi varlığı Türkiye genelinin %1’lik dilimini oluşturmaktadır. Bölgede toplam işlenen tarım alanı ve uzun ömürlü bitki alanının; % 61’ini tarla alanı, %15’ini nadas alanı, %4’ünü sebze bahçeleri, % 20’sini ise meyve bahçeleri oluşturmaktadır. Bölgede en fazla tarım alanına sahip il Bartın’dır. En çok nadasa bırakılmış arazi Karabük’te bulunurken en fazla meyve alanı Zonguldak’ta bulunmaktadır.

    Kısıtlı alanlarda yapılan tarım ve hayvancılık faaliyetleri küçük hacimli işletmeler boyutunda sürdürülmekte ve bölgeye yeterli ekonomik gelir sağlayamamaktadır. Diğer sektörlerdeki daralma ve sektörel çeşitliliğin sağlanması düşünüldüğünde tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi gerektiği görülmektedir. Tarımsal verimliliğin arttırılması için, organik tarım, seracılık, balıkçılık ve arıcılık gibi, bölgenin iklimi, toprak yapısı ve potansiyellerini değerlendirmeye yönelik en uygun alternatifin seçilmesi, kırsal kalkınmanın desteklenmesi adına fayda sağlayacak eylemlerdir. Zira bölgedeki toplam nüfusun halen daha %39,11’i kırsalda yaşamaktadır.

    Odun dışı orman ürünleri, yerel ve yöresel ürünler (fındık, maniye domatesi, safran, Osmanlı çileği, çavuş üzümü vb.) ile modern seracılık faaliyetleri bölgenin tarımsal üretimde bölge potansiyellerinin daha iyi kullanılmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda Zonguldak’ta kurulmakta olan Zonguldak Çaycuma Tarıma Dayalı İhtisas (Sera) OSB’de üretilecek ihracata yönelik topraksız salkım domates gibi ürünler bölgede yaratılan katma değeri arttıracak ve kadın istihdamını arttıracaktır.

  • TR81 Batı Karadeniz Bölgesi

    Batı Karadeniz Bölgesi, madencilik faaliyetleri ve buna bağlı olarak gelişim gösteren demir-çelik endüstrisi ile varlığını sürdürmüş, bu özelliği ile gelişerek büyümüş bir bölgedir.

    1829 yılında Zonguldak’ta taşkömürünün bulunmasıyla bölge önem kazanmaya başlamış ve 1840’lı yıllarda kömür üretimi başlamıştır. 1937’de Karabük Demir-Çelik Fabrikası kurulmuştur. 1940’lı yıllardan itibaren madencilik sektörü ile demir çelik sektörü, bölgenin kalkınmasını sağlayan ve en fazla istihdam olanağı sunan sektörler olmuştur. 1960 yılında da Ereğli Demir-Çelik Fabrikasının da kurulmasıyla demir-çelik sektörü bölgede hakim sektörlerin başında gelmeye başlamıştır.

    1990’lı yıllarla birlikte bölgenin bağımlı sektörel yapısını oluşturan hâkim sektörlerde yaşanmaya başlayan daralma, 1995 yılında Karabük Demir-Çelik Fabrikasının, 2006 yılında ise Ereğli Demir-Çelik Fabrikasının özelleştirilmesi ile birlikte istihdam ve buna bağlı olarak bölgesel kalkınmada sorunlar yaşanmaya başlamıştır.  

    2019 yılına geldiğimizde bölge genelinde rekabet gücü ve gelişme potansiyeli yüksek olan sektörlerin başında aşağıdaki sektörleri saymak mümkündür;

    · Sanayi

    · Turizm

    · Maden ve Enerji Kaynakları

    · Tarım ve Hayvancılık

    Bölgede özellikle son yıllarda sektörel çeşitliliğin sağlanması ve katma değerli ürünlerin üretimine yönelik önemli girişimlerde bulunulmaktadır. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından 2013 yılında yapılan Rekabetçi Sektörler araştırmasında Makine İmalatı, Mobilya, Ana Metal Üretimi, Ahşap Yat ve Tekne Yapımı ile Turizm bölgedeki rekabetçi sektörler olarak belirlenmiştir.